Kullanıcı Oyu:  / 9
En KötüEn İyi 
Üst Kategori: Makaleler
Gösterim: 86968

SÖZLEŞMELER İLE İHALE KARARLARINDA DAMGA VERGİSİ UYGULAMASI *


Damga vergisi uygulamalarının sıkça karşılaşıldığı mahallerden birisi de Devlet ödemelerinin gerçekleştirildiği yer olan  muhasebe birimleridir. Anılan birimlerde ihale sürecinin çeşitli aşamalarında gerçekleşen işlemler, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunun kapsamı içerisine girmektedir. Aşağıda ihale sürecinde, damga vergisi konusuna giren işlemlerden sadece ihale kararları ile sözleşmeler üzerindeki uygulamaya değinilecektir.

YASAL MEVZUAT

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, “Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisine tabidir.

Bu kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.”

22 nci maddesinde, “Makbuz karşılığı ödemelerde Damga Vergisi;
a) Maliye Bakanlığınca belirlenen mükellefler, kurum ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kağıtların vergisi, ertesi ayın yirminci günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirilir ve yirmialtıncı günü akşamına kadar ödenir.

b) (a) bendi dışındaki hallerde, kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen onbeş gün içinde vergi dairesine bir beyanname ile bildirilir ve aynı süre içinde ödenir.
Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye, lüzum göreceği işlemlere ilişkin kâğıtlara ait verginin yukarıdaki sürelere bağlı kalmaksızın ve beyanname aranmaksızın kâğıdın düzenlenmesinden önce veya noterlerce işleme tâbi tutulması sırasında ödenmesi zorunluluğunu getirmeye, vergiyi işlem anında ilgili kamu kurum veya kuruluşuna makbuz karşılığı ödettirmeye yetkilidir.” Hükümleri yer almaktadır.
Genel kural çerçevesinde ihale mevzuatı çerçevesinde önem arz eden   damga vergisi uygulamalarını aşağıda anlatıldığı şekilde özetlemek mümkündür:

İhale Kararlarına Ait Damga Vergisi Uygulaması:
Kamu idarelerinin ihtiyaç duyduğu satın almalar, bir takım süreçlerden geçerek gerçekleştirilmektedir. Öncelikli olarak bütçede yeterli miktarda ödeneğin varlığını gerektiren süreç, son aşamada malın alınması,hizmetin yaptırılması veya yapım işinin tamamlanması ile sona ermektedir.Belirtilen aşamalar arasında önem taşıyan hususlardan birisi de, harcama (ihale) yetkilisi tarafından  oluşturulan ihale komisyonu tarafından satın almayla ilgili ihale kararı alınmasıdır. İhale komisyonu tarafından alınan ve ihale komisyonu kararı olarak bilinen  bu karar da 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli 1 sayılı Tablonun II.Kararlar ve Mazbatalar bölümünün 2 numaralı bendine göre  %04.5 oranında damga vergisine tabidir.

Uygulamada sorun, belirtilen damga vergisinin kimin tarafından ve hangi süre içinde ödeneceği konusunda odaklaşmaktadır. Belirtilen problemlerin çözümünde de kamu idarelerini, kendi arasında topladıkları damga vergilerini herhangi bir bildirime gerek kalmadan Hazine adına doğrudan bütçe gelirlerine alan idareler ile tahsil ettikleri damga vergilerini üçüncü şahıslar gibi vergi dairelerine yatırmak zorunda olan özel bütçeli ve döner sermaye işletmeleri olarak ayrı ayrı değerlendirmek gerekmektedir.

Genel bütçeli dairelerin ihtiyaçları için teşekkül ettirilen ihale komisyonu tarafından alınan ihale kararlarına ait damga vergisinin, ihale kararının yükleniciye tebliğinden itibaren en geç 15 gün içinde, verginin mükellefi olan yükleniciler tarafından, genel bütçeli idarelere hizmet veren saymanlıklara veya mükellefin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, beyanname verilmeksizin makbuz karşılığı ödenmesi gerekmektedir.  Belirtilen ihale kararlarına ait damga vergisi gerek ihale usulü olan bilinen açık teklif, belli istekliler arasında ihale,pazarlık  gerekse de ihale usulü olmayan doğrudan temin usulü için geçerli olan bir düzenlemedir. Her ne kadar doğrudan temin usulünde ihale komisyonu kurulması zorunlu değilse de, eğer komisyon teşekkül ettirilerek karar alınmışsa ihale komisyonunun aldığı karardan da damga vergisi almak gerekmektedir. Dolayısıyla genel bütçe kapsamındaki idarelerin ihalelerine ilişkin olarak ihale komisyonu marifetiyle karar alınması durumunda, bu karara ait damga vergisinin makbuz mukabilinde, ihale kararının   tebliğinden itibaren verginin mükellefi olan yüklenicilerce,  en geç 15 gün içinde,  genel bütçeli dairelere hizmet veren saymanlıklara veya mükellefin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine yatırılması gerekmektedir.

Bunun dışında   tahsil ettiği damga vergilerini  Hazine adına bütçeye gelir kaydetmeyen  üniversite gibi özel bütçeli kuruluşlar ile döner sermayeli kuruluşlar tarafından yapılan ihaleler sonucu düzenlenen ihale kararlarından dolayı alınması gereken damga vergilerinin, anılan idarelerin halihazırdaki uygulamaları çerçevesinde tahsil edilerek  vergi sorumlusu sıfatıyla vergi dairesine beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.
Sözleşmelere Ait Damga Vergisi Uygulaması
Bilindiği üzere 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre damga vergisine tabi işlemlerden birisi de düzenlenen sözleşmelerdir.Anılan Yasaya ekli 1 sayılı Tablonun 1.Akitlerle İlgili Kağıtlar bölümünün A bendine göre belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin %07.5 oranında damga vergisine tabi olması öngörülmüştür.
Diğer taraftan  4734 sayılı Kamu İhaleleri Yasasının 46 ncı maddesine göre,  yapılan bütün ihalelerin bir sözleşmeye bağlanması ve ihale dokümanında aksi belirtilmedikçe sözleşmelerin notere tescili ve onaylattırılmasının zorunlu olmaması ilkesi getirilmiştir. Bu kapsamda ihale mevzuatı çerçevesinde gerek açık teklif usulü gibi sözleşme düzenlenmesi zorunlu olan ihale usullerinde, gerekse doğrudan temin gibi sözleşme düzenlenmesi zorunlu olmayan fakat buna rağmen sözleşme düzenlenen durumlarda tanzim edilen sözleşmelerin  488 sayılı Damga Vergisi Kanununa  göre damga vergisine tabi tutulmaktadır.

Problem bu sözleşmelere ait damga vergisi uygulamalarında kendisini göstermektedir. 44 seri numaralı Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğine göre , 488 sayılı   Kanunun  22 nci maddesinin son fıkrasının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden genel bütçeli daireler ile kişiler arasında düzenlenen kağıtlara ilişkin damga vergisinin aşağıda belirtildiği şekilde ödenmesi gerekmektedir.

Genel bütçeli daireler ile kişiler arasında düzenlenen kağıtlara (ihale kararları hariç) ait damga vergisi, anılan dairece kağıdın mahiyeti ve nispi veya maktu vergi tutarını gösteren formüle edilmiş bir yazıyla, kişinin tabi olduğu ödeme usulüne bakılmaksızın, kişiler tarafından, kağıdın düzenlenmesinden önce peşin olarak, genel bütçeli idarelere hizmet veren saymanlıklara veya mükellefin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine makbuz karşılığı ödenir. Ayrıca, verginin ödendiğine dair mükellefçe getirilecek makbuzun aslının ilgili iş kağıdına bağlanması, makbuzun onaylı bir örneğinin ilgiliye verilmesi ve düzenlenen makbuza da verginin hangi işe ve kağıda ait olduğuna dair bilginin yazılması gerekmektedir.  

Dolayısıyla gerek ihale usulü kapsamında, gerekse ihale usulü kapsamında olmayan doğrudan temin usulünde sözleşme düzenlenmesi halinde, sözleşmeye ait damga vergisinin sözleşme imzalanmadan önce mükellef tarafından genel bütçe kapsamında olan idareler için genel bütçeli idarelere hizmet veren saymanlıklara veya ilgilinin gelir veya kurumlar vergisi açısından bağlı oluna vergi dairesine yatırılması gerekmektedir. Yapılan düzenleme ile, sözleşmelerin damga vergilerinin ödenmesi, ihale kararından farklı olarak sözleşme imzalanmadan veya sözleşmenin karşı tarafa verilmesinden önce  öngörülmüştür.

Öte yandan yukarıda da belirtildiği üzere özel bütçeli idareler veya döner sermayeli kuruluşlara tarafından yapılan ihalelerle ilgili sözleşmelere ait damga vergilerinin de ya  mükellefin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine veya özel bütçe ye hizmet veren saymanlığa/döner sermaye işletmesine makbuz karşılığı  yatırılması   mümkündür.

Söz konusu sözleşmelerin noterliklerde düzenlenmesi halinde, bu sözleşmelere ait damga vergilerinin 1512 sayılı Noterlik Kanunu çerçevesinde noterler tarafından makbuz karşılığı tahsil ve beyan edilmesi gerekmektedir.


SONUÇ

En yaygın mükellefiyetlerden birisi olan damga vergisinin yoğun olarak tatbik edildiği yerlerden birisi de saymanlıklardır. Bu bağlamda özellikle 4734 sayılı Kamu İhaleleri Kanunu  çerçevesinde gerçekleştirilen ihalelerde, ihale komisyonu kararı ve sözleşmeler gibi  bazı işlemler  damga vergisi konusuna girmektedir.

Burada önemli olan, tahsil edilmesi gereken verginin tam olarak zamanında  Hazine veznelerine girmesini sağlamaktır. Bu kapsamda son olarak 44 seri numaralı Genel Tebliğde bir takım rahatlatıcı düzenlemeler getirilmektedir. Yapılan düzenlemelerle genel bütçe kaynaklarından yapılan ihalelerin damga vergilerinin, mükellefin gelirler veya kurumlar vergisi açısından bağlı oldukları vergi daireleri  dışında genel bütçeye hizmet veren saymanlıklara da yatırılması imkanı getirilmiştir.

Vergide önemli olan, mükellefiyetin tam ve zamanında   herhangi bir sıkıntı vermeden   en kolay ve sağlıklı biçimde ödenmesinin temini ise, verginin, (tıpkı asıl görevi vergi tahsilatı olmamakla birlikte Genel Tebliğde verilen yetkiyle damga vergisini tahsil etmesi kabul edilen saymanlıklarda olduğu gibi)   ödenmesinin sadece mükellefin gelirler veya kurumlar vergisi açısından bağlı olduğu vergi dairesi yerine tüm vergi dairelerince yapılmasına imkan sağlamak gerekir. Diğer taraftan döner sermaye işletmeleri ile özel bütçeli kuruluşların gerçekleştireceği ihalelere ilişkin damga vergilerinin de benzer şekilde özel bütçe ve döner sermayeli işletmeler muhasebe birimleri (saymanlıklar) dışında, tüm vergi daireleri ile genel bütçeli idarelere hizmet veren saymanlıklara ödenmesini de sağlayacak düzenleme yapmak yararlı olacaktır.

 

* Yaklaşım Dergisinin Haziran-2005 sayısında yayınlanmıştır. http://www.yaklasim.com