Kullanıcı Oyu:  / 0
En KötüEn İyi 
Üst Kategori: Okurlardan Gelenler
Gösterim: 4682

TÜTÜN ÜRÜNLERİNDE VERGİ KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELE
 


Yazar:Mustafa ÇOLAK*
Yaklaşım / Ocak 2012 / Sayı: 229
 
I- GİRİŞ
Bilindiği üzere, kayıtdışı işlemleri kayıt altına almaya yönelik faaliyetler ile mükelleflerin vergi yükünü hafifleterek ekonomide yaşanan haksız rekabeti ortadan kaldırma amacıyla, 2008 yılı Programı tedbirleri arasında yer alan “Kayıtdışı Ekonomi ile Mücadele Stratejisi Eylem Planı 2008-2010”, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın koordinatörlüğünde birçok kamu idaresi ile ortaklaşa hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Söz konusu kurumlarla katılımcı planlama yaklaşımı çerçevesinde kayıtdışı ekonomi ve sonuçları ile etkin mücadele amacıyla oluşturulan strateji eylem planı aynı zamanda, 2009/3 sayılı Başbakanlık Genelgesi olarak yayımlanmış ve kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Söz konusu eylem planında, kayıtdışıyla mücadelede üç nihai amaç belirlenmiştir. Bu kapsamda, kayıtlı faaliyetleri özendirmek, denetim kapasitesini güçlendirmek ve yaptırımların caydırıcılığını artırmak, kurumsal ve toplumsal mutabakatı sağlamak ve güçlendirmek temel stratejiler olarak benimsenmiştir.
Son olarak, kayıtdışı ekonomi ile mücadele eylem planının uzantısı ve devamı görüntüsü niteliğinde, daha somut bir alan tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığı üzerine yeni bir strateji eylem planı 2011-2013 dönemlerinde uygulanmak üzere yürürlüğe konulmuştur. Plan aynı zamanda, Maliye Bakanlığı tarafından kamuoyu ile paylaşılmış ve detaylı açıklamalar yapılmıştır.

II- TÜTÜN KAÇAKÇILIĞI VE EYLEM STRATEJİSİ

A- EYLEM STRATEJİSİNE GENEL BİR BAKIŞ
Tütün ve tütün mamullerinde kaçakçılık ile mücadele eylem planının hazırlanmasında, tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığının kamu düzenini etkilediği gibi devletin vergi gelirlerinde de ciddi anlamda kayba neden olması, toplum sağlığını tehdit etmesi ve sektörde rekabet eşitsizliğine sebep olması temel faktörler olarak ele alınmıştır.
Terör örgütü ve organize suç örgütlerinin de tütün kaçakçılığından finansman sağladıkları ve böylelikle suç sektörünün büyümesi ve gelişmesi üzerinde doğrudan etkili oldukları bir gerçektir.Tütün mamul tüketimlerinde, Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan Ulusal Tütün Kontrolü Eylem Planı ve sigarayı bıraktırma kampanyalarının önemli ölçüde azalışlara ve dolayısı ile vergi kayıplarına neden olduğu tartışmasızdır. Bu süreçte, özellikle komşu ülkelerde denetimsiz ve standartlara uygun olmayan üretim koşullarında imal edilen kaçak sigara ve tütün mamullerinin yurt içi fiyatların altında belirlenmiş fiyat aralıkları, doğrudan ülkeye girişini kolaylaştırmakta ve teşvik etmektedir.
Bir yandan ülke içi tüketim sürdürülen yoğun kampanyalarla azalma eğilimi gösterirken diğer taraftan tütün sektörü üzerindeki dolaylı vergi artışları, ayrıca bir tüketim eğilimini kısıtlama fonksiyonuna bürünmektedir. Aslında artan vergilere rağmen devletin tütün mamullerinden elde edeceği vergi gelirlerindeki artış, tüketici sayısındaki azalışa karşın ne kadarlık bir toplum kesiminin tüketime devam etme istekleri ile vergi artışlarının kantitatif büyüklüklerine bağlı olarak değişecektir. Tabii ki başkaca nedensel değişkenlerin (milli gelir artışı, sağlık harcaması, kişi başı milli gelir vs.) analize dahil edilmesi mümkündür. Tütün mamulleri üzerindeki dolaylı vergi yüklerinin eskiye nazaran artış oranının, tüketici azalışlarını dengelemesi durumunda aslında vergisel bir kayıp söz konusu olmayacak ve toplum sağlığı adına olumlu bir gelişme olarak nitelendirilebilecektir.
Dolaylı vergi yükü artışının, tüketici azalışlarını dengeleyememesi durumunda, toplum sağlığı adına yine endişelenecek bir durum yoktur ama bu durumun kamu gelirleri açısından oluşturduğu durumu analiz etmekte fayda vardır. 2011 yılında sadece tahmini 4,7 milyar paket sigara tüketiminden 16,5 milyar TL, 2012 yılında ise tahmini 4,8 milyar paket sigara tüketiminden 19,2 milyar TL bir gelir hedeflemesinin olduğu bir durumda, vazgeçilecek kaynak büyüklüğü alternatif kaynak ve vergi gelirleri ile ikame edilmesini de uzun vadede gerektirebilecektir.
Yurt içi kayıtlı tüketim miktarlarının, yurt dışı kaçak mal girişi ile karşılanması ve bunun da dolaylı vergiler ödenmeden gerçekleşmesi ihtimalinin, her hal ve takdirde bir analizinin yapılması ve kayıtdışı tüketim miktarlarının kayıt altına alınarak vergilendirilmesi gerekecektir. Bu anlamda, sorunun çözümü için geliştirilen tütün ürünlerinde kaçakçılığın önlenmesinin etkin takip ve uygulanması, emniyet verilerine göre 2010 yılı için 44 milyon, 2011 yılı için ise 50 milyon paket kaçak sigara miktarının yurt içine girişlerini engelleyebilecektir. Diğer taraftan kaçak sigara girişlerinin resmi kanallardan yapılacak ithalatla kayıtiçine alınması durumunda, özel tüketim vergisi başta olmak üzere diğer vergilerin tahsili sağlanabilecektir.

B- EYLEM STRATEJİSİNDE ÖNGÖRÜLEN BAŞLICA HEDEF VE EYLEMLER
Her düzenlemede olduğu gibi, tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığı ile mücadelede başarı kazanılması, kurumlar arası işbirliğinin yanı sıra başta kamuoyu olmak üzere tüm tarafların desteğinin alınmasını gerektirmektedir. Öncesinde ise kurumlar arası etkin koordinasyon ve işbirliği içinde faaliyetlerin organize edilmesi, yürütülmesi ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir.
Bu çerçevede, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sorumlu kuruluş olarak belirlendiği Eylem Planı; Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı (Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı), Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu ile koordinasyon içerisinde yürütülecek, gerek duyulan hallerde diğer kurum ve kuruluşlar ile de işbirliği yapılacaktır.
Eylem planı, tütün ve ürünlerinde kaçakçılığı önlemeye yönelik olarak, konuya ilişkin mevzuat ve uygulama sorunları ile çözüm önerilerini de ortaya koymak suretiyle, belirlenmiş hedefler çerçevesinde yürütülecek eylemlerden oluşmaktadır. Belirlenmiş bu hedeflerden bazıları,
? Suçun önlenmesi, vergi kaybının azaltılması ile tütün ve tütün mamulleri piyasasının kontrol altında tutulması amacıyla çalışmalar yapılması, kaçakçılığın boyutlarının belirlenmesi, bu sektördeki yasal ticaretin hacmi ile sınır illeri başta olmak üzere, yüksek riskli bölge ve şehirlerdeki yasa dışı ticaret boyutunun tespiti yani sorunun tespit ve analizinin yapılması,
? Mücadeleci personelin moral ve motivasyonunun artırılması yani en azından idari teşvik mekanizmalarının devreye konulması,
? Tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığı suçu ile mücadelede caydırıcılığın ve etkinliğin artırılması amacıyla gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılması,  mücadeleci kurum ve kuruluşların fiziksel ve teknik donanım ihtiyaçlarının karşılanması ile personel kapasitelerinin artırılması yani gerekli önlemlerin alınması
şeklinde gruplandırılabilecektir.
Yukarıda belirtilen temel hedefler doğrultusunda sorumlu ve koordinatör kuruluşlarca gerçekleştirilmesi planlanan bazı eylem başlıkları ise şu şekilde sıralanmıştır:
1- Suçun önlenmesi, vergi zıyaının azaltılması, tütün ve tütün mamulleri piyasasının kontrol altında tutulması amacıyla; toplantılar düzenlenerek bu toplantılarda sorunun boyutlarının tespit edilmesi, çözüm stratejileri geliştirilmesi, buna yönelik kararlar alınması, alınan kararlar doğrultusunda çalışmalar yürütülmesi, bu faaliyetlerin izlenerek değerlendirilmesi ve düzeltici tedbirlerin alınması sağlanacaktır.
2- Tütün ve tütün mamulleri sektöründe elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçilerek sektörün takibi sağlanacaktır.
3- Kaçak tütün mamullerinin ülkemize giriş güzergâhı ve sınırlarda bulunan il birimleri ile periyodik olarak eğitimler düzenlenecek ve bilgi paylaşımı sağlanacaktır.
4- Tütün ve tütün mamullerine ilişkin tüm ithalat, ihracat, taşımacılık ve transit geçiş bilgilerinin mücadeleci kuruluşların paylaşımına sunulması sağlanacaktır.
5- Yolcu beraberinde eşya muafiyeti kapsamında yurda sokulan tütün ve tütün mamullerine ilişkin muafiyet miktarları kademeli olarak azaltılacaktır.
6- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gözden geçirilecek ve suçla mücadeleye katkı sağlayacak yasal düzenlemeler yapılacaktır.
7- Bandrollü Ürün İzleme Sisteminin varsa aksayan yönleri tespit edilerek suçla mücadelede etkin kullanılması sağlanacaktır.
8- Kaçak tütün ve tütün mamullerinin kullanım eğilimini azaltmak amacıyla kamuoyunu bilinçlendirecek çalışmalar ve tanıtım programları hazırlanarak uygulamaya konulacaktır.
9- Kayıtdışı sarmalık kıyılmış tütün ticaretinin yasal zemine çekilmesine yönelik tedbir ve teşvikleri içeren mevzuat ve uygulamaların hayata geçirilmesine ve mevzuata aykırı şekilde sarmalık kıyılmış tütün ticaretinin önlenmesine yönelik gerekli tedbirler alınacaktır.

III- SONUÇ
Ülkemiz gibi kayıtdışı ekonominin milli gelir içindeki payının oldukça yüksek boyutlarda seyrettiği ekonomilerde, mücadele öncesi yapılması gereken temel nokta, güçlü bir siyasi irade tesisi, kurumsal bir yapı ve devlet politikası ile eylem ve hedeflerin belirlenmesi ilkelerinden geçmektedir.
Maalesef geçici önlem paketleri olarak uygulamaya konulan eylem planlarının, zaman içerisinde etkin bilgilendirme, takip ve koordinasyonu sağlanamadığı durumlarda kurumların normal görev tanımları içine sıkıştıkları ve etkin bir çözüm önerisi getiremedikleri görülebilmektedir.
Bu çerçevede ilk yapılacak olan, büyük resim kayıtdışı ekonomi ile ilgili strateji eylem planının makro bir plan olarak eksikliklerinin tamamlanması ve tütün kaçakçılığı ile koordineli yeniden kamuoyu ile paylaşılması olmalıdır.
Tütün kaçakçılığı gibi ana makro planın alt başlıklarından biri olan bu sorunlu alanda sağlanacak başarı da doğrudan kayıtdışı ekonomi ile mücadelede sağlanacak başarıya bağlı olarak değişecek ve şekillenecektir. Aksi durumda, kayıtlı ekonominin kayıtdışı sektör karşısında erimeye başladığı bir ortam, rekabete ve üretime zarar vererek kaynak verimliliğinde önemli kayıpları da beraberinde getirecektir.

 
(*)  Maliye Bakanlığı, Daire Başkanı